PVC NERELERDE KULLANILIR?
PVC,ilk kez 1920'li yıllarda sentezlenmiş ancak 1930'lu yıllardan sonra kullanılmaya başlanmış ve kullanımı özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında artmış; son 20-30 yıllık süreçte ise en yaygın kullanılan polimer türlerinden biri olmuştur.
Pvc, inşaat sektöründen (pvc pencere, profil, pvc kapı, pvc panjur, sulama ve pis su boruları, duvar-yer ve çatı kaplama malzemesi olarak) ambalaj-paketleme sanayine (bi-oriente ince shrink film, kapak içi mantarı, şişe ve torba yapımında), tıptaki çeşitli uygulamalardan (kan torbası, serum tüpü, ameliyat eldiveni ve kalp kateter'i olarak)
elektrik-elektronik malzeme yapımına (yüksek volt izolatörü, optik fiber kılıf zarfı olarak), otomotiv alanındaki kullanımlarından (cam fitili/silecek sistemi, döşeme, paspas olarak), çeşitli diğer tüketim eşyasının üretimine (oyuncak, çaşitli sportif malzeme, muşamba, suni deri ve ayakkabı; ve hatta kredi kartlarının yapımına) kadar, kısaca hayatımızın hemen her alanında yaygın olarak kullanılmaktadır.
PVC ÇEVREYE ETKİLERİ NELERDİR ?
PVC'nin diğer plastikler gibi, çevreyi kirlettiği ve zarar verdiği öne sürülür. Oysa PVC'nin çevreye olan etkisi, öncelikle ''görsel'' dir.
Yoğunluğunun az ve üretilen parçaların genellikle büyük hacimde olmaları nedeni ile, atıklar içinde diğer plastik atıklar gibi, hemen göze çarparlar. Ancak, dikkat edilirse;
1 PVC atıklar, kağıt ve cam atıklar gibi, toplanıp değerlendirilebilir (vinil cam profili veya diğer plastik malzeme üretim hattına belli oranlarda eklenerek tekrar kullanılabilir , hatta elyaf haline getirilerek tekstil sanayiinde değerlendirilebilir,
2 PVC malzeme çevreye zarar vermek bir yana, bir anlamda çevreyi koruma görevini de üstlenmiştir. PVC'nin pencere profili veya kapı imalinde kullanılması ile ''ahşap ikame edilmekte'' ağaç kesimi azalmakta ve ormanların korunması sağlanmaktadır. Bu açıdan PVC, ''çevre dostudur'', ''çevreyi koruma görevini de üstlenmiştir''.
3 Pencere profil ve kapı üretiminde sıkça kullanılan malzemeler, PVC-Alüminyum ve Ahşap'tır. Yapılan bir çalışma (EMPA 1991/2), ahşap ve PVC'den yapılan pencere profillerinin, ''15 yıllık ortalama kullanımları dikkate alındığında'' , '' PVC en ucuz pencere sert ahşap olandan %46, yumuşak ahşap olandan %40 daha ucuz olduğu '' ve çevre etkilerinin benzer olduğu sonucunu göstermiştir. Bu sürede PVC profiller hiç boyama istemez iken ahşap malzemenin bir çok kez boyanması gerekecektir. ''Üretimden yok olana kadar yaşam döngüsü ve bu döngü sırasında çevrenin etkilenme derecesini dikkate alan güncel bir değerlendirme sistemi olan LCA (Life Cycle Assesment) analizleri de, aynı sonuçalrı paylaşmaktadır. Alüminyum üretiminin ise, PVC'den yaklaşık 4 kat fazla enerji gerektiği ve bu sektörün çevreyi çok kirlettiği bilinmektedir.
4 PVC, tüm plastiklerde olduğu gibi, hafiflik sağlamaktadır. PVC, ahşap'tan çok daha hafiftir.Öte yandan aynı hacimdeki Alüminyum ve PVC bloklar karşılaştırılır ise, PVC'nin yaklaşık iki kat daha hafif olduğu görülür.
5 PVC pencere profilleri kullanımının bir diğer çevre katkısı, sağladığı iyi izolasyon nedeni ile yakıttan tasarruf ettirmesi ve çevrede oluşan hava kirliliğini arttırıcı etkisi olan karbon dioksit gibi çeşitli yakıt gazlarının azalmasına yol açmasıdır. Bu konuda, Ahşap-Alüminyum ve PVC'nin ısı iletim katsayıları karşılaştırılırsa;sırası ile,
AHŞAP: 8W / m2. K;Alüminyum: 5.9 w / m2. K; PVC: <0.8 W / m2. K değerleri ile, salt PVC malzeme kullanımı ile yakıt miktarında % 30-50 oranlarında daha az kullanım olacağı anlaşılır. Kullanılan yakıttaki azalma, aynı ölçüde çevre kirliliğinde azalmaya, daha az atık gaz ve kül'e yol açacak ve ekonomik olarak da kazanım sağlayacaktır.
PVC KANSER YAPAR MI?
Bu konuda (1) VC monomeri ve (2) kullanılan katkı maddeleri olarak iki farklı konuda bilgi aktarımı gerekmektedir.(1) VC Monomeri: PVC, petrol ve tuz'dan ilk aşamada üretilen Vinil Klorür (kısaca VC) monomerinin tam polimerleştirilmesi ile elde edilir. Yaklaşık 20 senedir, belli doz'un üzerinde doğrudan VC alımının karaciğerler'de '' odaklanan özel bir kanser türüne yol açtığı bilinmektedir. Bu nedenle de, VC üretilen fabrikalarda gaz ortamında 2 ppm (milyonda iki kısım)' dan fazla Vc bulunmasına izin verilmez. Bu miktar , son yıllarda, emniyet olarak 1 ppm değerine indirilmiştir. Yine de eklemek gerekir ki, günümüzün gelişen teknolojileri sonucu tüm dünyadaki mevcut PVC fabrikaları, kontrollü kapalı sistemlerde çalışır, gelişmiş ölçüm sistemleri ile devamlı izlenir ve VC ile dış ortamın hiç bir şekilde teması veya sızma olması, söz konusu değildir. Nitekim, Dünya Sağlık Örgütünün raporlarına göre, 1978 yılından itibaren hiçbir ülkede VC'ye bağlı herhangi bir sağlık sorununa rastlanmamıştır. Ancak, bir hususa da dikkat çekmek gerekir: eğer VC'den PVC üretilirken polimerleşme dikkatli yapılmaz ise, bir miktar VC; üretilen polimer PVC'nin içinde kalabilir. Haklı olarak kamu oyunda tedirginlik yaratan hususların başında PVC içinde kalabilen VC gelmektedir. Ancak günümüzde, itina ile uygulanan polimerleşme sonrasında elde edilen ürün olan PVC, VC açısından herhangi bir sağlık sorunun yaratmıyacaktır.
Günümüz profil üreticilerinin yine de kullandıkları PVC'nin içindeki VC miktarlarını düzenli olarak izlemeleri gerekmektedir. (2) Katkı Maddeleri: PVC'nin, örneğin profil olarak işlenmesi öncesi, dayanıklılığı arttırmak amacı ile ''darbe arttırıcı, impact modifier'', ısı ve ışık dayanımını yükseltmek amacı ile bazı (genellikle Baryum, Kadmiyum, Kalay ve Kurşun esaslı olan bazı ağır metal tuzları) ''stabilizörler ve pigmentler'' (genellikle Titanyum esaslı); ayrıca ''çeşitli dolgu maddeleri'' (örneğin, stearik asitle kaplanmış kalsiyum karbonat) ile işleme akmayı kolaylaştıran katkılar ve kaydırıcılar kullanılır. PVC profil yüzeyine herhangi bir özel işlem uygulanmaz; ancak özel yüzey renkleri (örneğin ahşap rengi) elde edilmek istendiğinde bazı akrilik tabakalar yüzeye özel bir işlemle eklenir. Bilindiği gibi, kurşun türünden ağır metaller ve tuzları, vücutta biriktirdikleri sürece tehlikelidir. Belirtilen katkı maddelerinden özellikle zehirli olarak dikkati çeken kurşunlu bileşiklerle ilgili olarak, bunların 19702li yıllardan beri profil imalinde kullanıldığı ve günümüze kadar herhangi bir etkilemenin rapor edilmediği bilinmektedir. Tersine, kurşun bileşiklerinden belli oranlara kadar katılarak üretimiş PVC boruların, içme suyu şebekelerinde dahi kullanımına izin verilmektedir.
Kanserojen etkisi bilinen Kadmiyum katkılı PVC'lerin, özellikleri PVC uygulamaları konusunda aşırı hassas olan AT ülkelerinde, pencere profili olarak kullanıldığı bilinmektedir.Amerikan İlaç Birliği (FDA) tarafından toksit olmadıkları ve profillerin dış etkilere olan dayanımını arttırdığı bilinen kalaylı ve çinko'lu katkılar da önerilmektedir.
Kısaca, PVC'de kullanılan tüm bu katkıların, kullanılan sınırları için, insan sağlığına herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
PVC KAPI VE PENCERELERİ KOKU YAPAR MI?
Kullanılan Pvc pencere ve kapılar, katı haldedir ve oda sıcaklığında herhangi bir gaz çıkışının olması beklenemez. Bununla birlikte, PVC profillerinin takıldığı yerlerde, bir kokunun varlığından bahsedilir ve tedirgin olunur. Her yeni malzemede olduğu gibi, PVC profillerde de imalat ve nakil vb. nedenlerle üzerine sinmiş olan koku olabilir, ancak bu kısa sürede yok olur. PVC profilleri, yapılan test sonuçlarınında gösterdiği gibi, hava ve su sızdırmazlığı açısından mükemmel'dir; dolayısıyla odanın içinde sonradan oluştuğu söylenen her tür koku, bu üstün ''sızdırmazlık'' nedeni ile, ahşap malzemede olduğu gibi, dışarıya sızamaz ve bu nedenle zamanla yoğunlaşarak artabilir. PVC en ucuz profil taşıyan pencerelerin, zaman zaman açılarak odanın havalandırılması, şüphesiz sağlıklı olacaktır.
PVC PENCERELERİN TEMİZLİK VE BAKIMI NASIL YAPILIR?
Montajından sonra varsa sıva ve badana tadilatları yapılır. Koruyucu bant çıkartılır bandın uzun süre sıcağa ve güneş ışığına maruz kalması profil yüzeyine kaynamasına neden olacağından çıkartılmasını güçleştirir. Bunu önlemek için bantları serin havada çıkartmak gerekir. Aksi halde 55 C ye kadar ısıtılmış ince bir yağın bant yüzeyine sürülerek 4-5 saat bekletilip sonra çıkartılması daha uygun olur.
· Profillere yapışmış boya, harç gibi maddeler hemen ama kazınmadan özenle temizlenmelidir.
· Temizlerken kullanılan deterjanların aşırı partikülü olmamasına dikkat edilmeli, sıvı veya krem olanlar tercih edilmelidir. Metal donanımlı su veya sabunla temasından kaçınılmalıdır.
· PVC sistemleri çözücü veya ağartıcılarla temizlenmemelidir.
Yoğun yağışlı hava şartlarında dahi su tahliyesini güvenle sağlayan su kanalları zaman zaman temizlenirse daha iyi sonuç verir.
İspanyoletlerin rahat işlemesi açısından yılda bir kez yağlanmalıdır. Böylelikle erken aşınmada önlenmiş olur. Bu iş için gres yağı idealdir. Donanımların zarar görmemesi için tüm ayarların yetkili bayilerimizce yapılması gerekir.
Nem havadaki su buharıdır ve hava sıcaklığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Nem cam benzeri soğuk yüzeylerle karşılaştığında su halini alır ve terleme oluşur. Ahşap doğramaların mevcut kasa-kanat aralıkları terlemeyi engeller. PVC sistemlerindeyse contalar sayesinde terlemenin hava akımıyla yok olması söz konusu değildir. Bu yüzden uygun zamanlarda kanatların açılarak PVC'li mekanların havalandırılması gerekmektedir . Bu aynı zamanda sürekli temiz hava sirkülasyonu ve dengelenmiş nem oranı anlamına geldiğinden sağlık açısından da önemlidir.
Yapı elemanları yüzeyindeki terlemeyi önlemek için;
1 İçerdeki ısı 20-22 C dolaylarında olmalıdır.
2 Yapının banyo-WC gibi yoğun su kullanılan bölümleri Pencere ile havalandırılmalıdır.
3 Yemek pişirilirken açığa çıkan su buharı ocak üstü aspiratörlerle giderilmelidir.
4 Günde en az 4-5 defa havalandırılmalıdır.